Hopa
+C

Yük.: +10°

Düş.: +

Pe, 21.04.2016

HABERLER

Hopa iş dünyası, Ankara'dan 'dayatma' değil 'paylaşma' istiyor

  • 11.07.2016

 Zafer Aydemir’den dinlediğim Artvin’deki bir söylem, yöre coğrafyasının derinliğinden toplum yaşamına yansıyan çilenin belgesi gibiydi: “Dağıstan dağ yeridir/ Gürcistan gül yeridir/ Yaşasın Acaristan diloy balam/ Kızların bol yeridir/ Batum’dan furgan gelir/ Atları yorgun gelir/ Kimi asar, kimi keser vay balam/ Kervan dolu vurgun gelir.” 

Doğrusu, bugünün sorunları da,vurgunları da soygunları da hem içerik değiştirmiş hem de anlam ve kapsamı alabildiğine farklılaşmıştır. Karadeniz’in doğusunda, ülkenin en hareketli ikinci gümrük kapısının yakın çevresinde olup bitenleri anlamak için Hopa’da dostlarla bir araya geldik. Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Akyürek, Meclis Başkanı Reşat Aydın ve yörenin önde gelen iş insanı Zekerya Yalçın’la içtenlikli bir söyleşinin rüzgarlarında Kafdağı’ndaki umutlara yolculuk yaptık. Daha sonra Belediye Başkanı Nedim Cihan’la yörenin sorunlarını tartışarak resmin bütününü görmek istedik. 

Hopa ve yöresindeki kanaat önderleri beş önemli gündem maddesi üzerinde ısrarla duruyorlar: 1)Kemalpaşa’da kuruluş çalışmaları sürdürülen OSB’nin hayata taşınması, 2)Gürcistan’la ilişkiler ve gümrük kapısının yeniden yapılandırılması ve lojistik sorunlarının önündeki engellerin kaldırılması, 3)Yörede turizmi canlandıracak desteklerin sağlanması, 4) Hopa-Batum demiryolu projesinin bir an önce ihaleye çıkarılması, 5) Kars-Iğdır cazibe bölgesinin denize çıkış kapısı olan Hopa Limanı’nın ve bağlantı yollarının bir an önce proje aşamasından yatırım aşamasına taşınması. 

Organize Sanayi Bölgesi 

Hopa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Osman Akyürek, “Son dönemde gündemimizin en önemli maddesi Hopa- Kemalpaşa’da bir Organize Sanayi Bölgesi’ni hayata taşımaktır. Ülkemizde sadece Artvin ilinde OSB yoktur; biz bu eksiğin tamamlanması için yoğun çalışma içindeyiz” dedi. Meclis Başkanı Reşat Aydın OSB konusuna verdikleri önemi anlatmak için “Yönetim Kurulu Başkanımızın örgütlemesiyle Batı’daki OSB’leri gezdik, onların deneyimlerinden yararlanarak, doğru olanı yapabilmek için önce kendi bilgimizi yeterli hale getirmek için çabaladık” açıklamasını yaptı. Akyürek, “OSB konusunda önce ihtiyaç ve talepten hareket ettik. Daha şimdiden bize 69 başvuru yapıldı. OSB için yaklaşık 650 dönüm arazı çalışmasını kroki ve zemin etüd raporları olarak tamamladık. Bu arazinin yaklaşık 93 dönümlük kısmı Hazine arazisidir. Hazine yerleri ve özel mülk alanlarının satın alınması dahil bölgede metrekare maliyetlerinin 20-30 TL düzeyinde olacağını öngörüyoruz” diyerek gelinen aşamayla ilgili bilgilerini paylaştı. 

Dünya genelinde rekabet edebilmek için karma organize sanayi bölgeleri döneminin kapandığını anımsattım. Bölgede rekabet edebilir üretim alanlarının keşfi, yaratmak istenen gelişmenin niteliğinin tanımlanması ve iletişimin ona göre kurgulanmasının önemini anlattım. Başlangıç noktasına hassas bağlılık ilkesini anımsatarak, ülkemizde 280’i aşan OSB’lerin birçoğunda yapılan yanlışların tekrar edilmemesi gerektiğinin altını çizdim. Bu uyarının karşı gerekçesini de iş insanı Zekerya Yalçın açıkladı: “Batı’da gelişmiş yörelerde sizin gerekçeniz haklı olabilir. Biz burada hem Doğu Karadeniz Havzası koşullarını hem de Gürcistan, Azerbaycan, Ermenistan, Merkezi Asya ülkelerindeki gelişmeleri dikkate alan bir bölge oluşturmak istiyoruz. Bizim bölgemizde ihtisas bölgesine geçiş için daha epey bir zaman ve birikime ihtiyacı var. O nedenle karma bölge olması burada zorunlu”. 

Hopa-Batum demir yolu toplam 33 km. Liman, demiryolu ve OSB birlikte düşünülmeli. Kars-Iğdır Serhat Cazibe Bölgesi’nin, Erzurum ve Çevresi’nin Artvin-Rize hattının, Trans Kafkasya Ülkeleri ve Merkezi Asya ülkelerinin ihtiyaçlarına yönelik bir OSB oluşturulmasının gerçekçi olacağını belirtiyorlar. 

Gürcistan’la ilişkiler 

Hopa’da, seçilmiş ve atanmış yöneticilerin uyumlu çalıştıkları, gündemdeki konularla ilgili ortak açıklamalarındaki ortak anlatımlarından anlaşılıyor. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Osman Akyürek, “Komşularla iyi ilişkilerin ekonominin gelişmesindeki etkilerini yakın dönemde çeşitli örnekleriyle yaşayarak bilgi sahibi olduk. Bizim için Gürcistan’la ilişkiler hayati önem taşıyor. İki eşit devlet anlayışı ve dinamikleriyle ilişkileri yürütmemiz gerekiyor. ‘Komşu komşunun külüne muhtaçtır’ diyen atalarımızın sözünü unutmamalıyız. Gürcistan Türkiye için önemli bir ülkedir, Doğu Karadeniz Havzası’nda yaşayan bizler için ise daha farklı bir öneme ve değere sahiptir. İlişkilerimizi giderek iyileştirmek, daha derinlik ve yoğunluk kazandırmak için stratejimiz olmalı, bu stratejiyi de özellikle oraya iş yapmaya giden insanlarımıza net olarak anlatmalı ve aksine davranışları önlemeliyiz. Birçok yerde olduğu gibi ülkemiz ve insanımızla ilgili olumsuz imaj yaratan davranışları önlemek öncelikle bizim görevimizdir” değerlendirmesini yapıyor. 

Gürcistan’la ilişkiler konuşulurken, Sarp Gümrük Kapısı’nda yaşananlar öne çıkıyor. Zekerya Yalçın, “Gürcistan tarafında bizim kullandığımız arazinin dörtte biri kadar bir yer kullanıldı. Ama öylesine dizayn yaptılar ki oradaki işlemler bizim kapımızdaki işlemlerden çok daha seri şekilde yapılabiliyor. Gürcistan, mevzuatı yalınlaştırdı, gümrük işlemlerini tek otoritenin gözetim ve denetimine verdi. Bizde ise 6 bakanlık, 6 ayrı otorite ve çok sayıda görevli işleri çözme yerine geciktirme gibi bir sonuç yaratıyor” saptamasını yapıyor. Gümrüklerde çalışan personel, tek bakanlık çatısı altında olmalı. Osman Akyürek Sarp Sınır Kapısı’nın önemini anlatmak için “Biz Gürcistan’la gerçekten uyum içinde çalışmalıyız. Sarp Kapısı’ndan 7.5 milyon insan giriş- çıkış yapıyor. Hopa’da 18 bin nüfus olmasına karşın, 11 banka şubesinin var olmasının nedeni bu. Bayramlarda bir günde 32 bin kişinin sınır kapısından geçiş yaptığını saptadık. Rize’de 7 C karneli taşıma firması var. 

Hopa’da ise yaklaşık 40 C karnesi olan taşıma şirketi olup, yaklaşık 2 bin adet çekiciye sahiptir” diyor. Hopa’da yaşayan ve eli taşın altında olan insanlar, komşu Gürcistan’la politik ilişkilerin sağlıklı bir zemin üzerinde inşa edilmesini istiyor. Gümrüklerde, komşu ülkenin bir işlem yaptığı yerde bizim idaremizin 5 ayrı işlem yapmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. Gürcistan’da 9 bin metrekare, bizim ülkemizde ise 36 bin metrekare gümrük kapısının bulunduğunun altını çizerek, büyüklükle işlem katsayısının artması arasında doğrusal olmayan tersine bir ilişki olduğu üzerinde duruluyor. 

Turizmi canlandıracak destekler 

Reşat Aydın, Karadeniz yerleşim yerlerinde turizm gelişmesine dikkatleri çekerek, Sarp Sınır Kapısı’ndan geçişlerin yükseldiği zaman, kesitlerinde ek-önlemler alınmasının önemini anlatıyor. Sarp’dan Kemalpaşa’ya kadar uzayan kuyrukların “zaman kazancı” değil “zaman kaybına” yol açtığını bu “caydırıcı etkinin” dikkate alınmasını istiyor. Sarp Gümrük Kapısı’nı yeniden yapılandırma çalışmalarına gönderme yaparak, “Ankara’da kararlar alınarak bize dayatılmamalı. Burada yaşayanlar olarak bizim birikim ve deneyimlerimiz dinlenerek, alınacak tedbirlere yansıtılmalı ki bölgedeki turizme katkısı olsun, Batum’da hızla gelişen turizmle, Doğu Karadeniz’de Artvin, Rize hatta Trabzon’a kadar turizmdeki gelişmelerin yarattığı zenginlik paylaşılabilsin” değerlendirmesini yapıyor. 

Başkan Osman Akyürek, “Artvin ilinin de turizm destekleme kapsamına alınması bizim için önemli girişimler yaptık, yakından izliyoruz” diyor ve “Artvin’in TKDK kapsamına alınması en önemli beklentimizdir” eklemesini de yapıyor. 

Hopa-Batum demiryolu hattının bağlanması 

Hopa-Batum demiryolu projesinden bahsetmiştik. 33 km ile dünyanın en büyük pazarına ulaşacaktır. Bu proje, odamızın talebi ve görüşmeler ile DDY Genel Müdürlüğü’nün hazırladığı raporla fizibıl olduğu kabul edildi. Hopa’daki kanaat önderleri lojistik etkinliklerinin artırılması, turizmin hareketlendirilmesi, İran’la kurulan ilişkilerin zenginleştirilmesi ve ileride Ermenistan, Azerbaycan ve merkezi Asya ülkeleri bağlantılarının güçlendirilmesinin önemini anlatırken, “Batum’la 33 kilometrelik bir bağlantı yolunu da bölge kalkınmasının bütünlüğü içinde ele almak gerekir” diyorlar. Osman Akyürek, Reşat Aydın ve Zekerya Yalçın ortak görüşü ortaya koyuyorlar: “Biz Trabzon’dan sonra en etkin ticaret ve sanayi odasına sahibiz, odamızı akredite odalardan biri haline getireceğiz. İdare binasına ciddi yatırım yaptık, yakın zamanda açılışını yapacağız. Bizim geleceğe dönük projelerimizin hepsi çok fazla yatırım gerektirmeyen altyapılar: Karadeniz yolunun, Artvin-Erzurum, Şavşet- Ardahan-Kars bağlantı yolları önemli. Yatırımların hepsi eş zamanlı yapılabilirse anlam taşır. Doğu Karadeniz ve Serhat Cazibe Bölgesi, bütünlüğü olan bir proje olmalıdır. Tıpkı yeni bir havalanı yapılırken sahip çıkma disiplini bu bölge için de uygulanmalıdır” diye beklentilerini ve niyetlerini açığa vuruyorlar. 

Kars-Iğdır Cazibe Bölgesi’nin deniz kapısı 

Son günlerde siyasi çevrelerin, “Kars-Iğdır Cazibe Bölgesi Yaratma” tezi karşısında Hopa’nın konumunu de tartışıyoruz. Başkan Akyürek, “Hopa, Kars-Iğdır Cazibe Bölgesi’nin denize açılan kapısıdır; olmazsa olmazıdır. Sahara Tüneli’nin projeleri bitmiştir; ihalesi yapılacaktır. Böylece Kars-Ardahan Şavşat yolu karayolu ulaşımını çok kısaltacak; hız, esneklik ve güvenliğini artıracaktır. Esasen Artvin’e kadar bölünmüş yollar tamamlandı. Artvin-Erzurum yol sapağından Şavşat’a 50 kilometre. Şavşat-Ardahan arasında yapılacak Sahara Tüneli ile 30 kilometreye inecek. Kars ve Iğdır’a kadar 150 kilometrelik nitelikli yol yapımı tamamlanırsa, bağlantı yolları, bölgenin yatırım için cazibesine önemli ölçüde artıracaktır” diyor. 

Zekerya Yalçın, iş insanı gözüyle bakarak, “Bu konuda yöre iş insanlarının düşüncesi alınmalıdır” derken, Meclis Başkanı Reşat Aydın, “Kars-Iğdır Cazibe Bölgesi, bir büyük proje olarak ele alınacaksa, Hopa Limanı’nın yeniden düzenlenmesi, bağlantı yollarının eş zamanlı tamamlanması, tünel ihalelerinin bir an önce yapılması lazım. Demiryolunun Batum bağlantısı da çok önemli” diye görüşlerini belirtiyor.

Hopa Belediye Başkanı Nedim Cihan'ın planları

Belediye Başkanı Nedim Cihan seçim vaatlerini ve çözülmesi gereken sorunları anımsatıyor ve üzerlerine düşeni yapacaklarını söylüyor: 

• Hopa’da seçilmiş ve atanmış bütün resmi kurum ve sivil inisiyatif yöneticileri arasında birlik ve beraberliğin sağlanması, 

• Kentin eksik kalan yatırımlarının tamamlanması, 

• Arıtmasız su arzının arıtmalı hale getirilmesi, 

• Kentsel atıkların derin deşarjla bertaraf edilmesi, 

• Su dağıtım sistemininin asbestli borularının yenilenmesi, 

• Modern bir belediye binasının inşa edilmesi, 

• İşsizliğe çare olacak yatırımların takipçisi olma, 

• Hopa’nın 18 bin nüfusu var... Bayramlarda bir günde 32 bin kişi burdan geçebiliyor. İhtiyaçların sağlıklı biçimde karşılanabilmesi, 

• Denizden 350 bin metrekare yer kazanarak, insanların yaşam kalitesini artıran alanlara dönüştürülmesi. 

• Çay ve fındıktan sonra buralarada yeni bir zenginlik üretim alanı yaratılması, 

• Eskiden Ankara ve İstanbul’daki kriziler buralara yansımazdı, şimdi yansıyor; bu faktörün dikkate alınması, 

• OSB, bölgemiz için hayati önemde bir konu arkadaşlarla birlikte kısa zamanda sonuç almak için birlikte çalışma yapılması.

 

Kaynak

Hopa iş dünyası, Ankara'dan 'dayatma' değil 'paylaşma' istiyor